25 Haziran 2014 Çarşamba

we are not young



Her şey ne kadar güzelse o kadar çirkin ve seni anımsattığı için o kadar yorucu ve o kadar yalancı ki yani o kadar karışık. Bi beşiğin yanında karanlıkta oturmak. Sadece telefon ışığı var. daha güzeldi daha incelikli daha naifdi eski güzel saatler. Nazikce son olduk her şeye. Güzel şeyleri kıl kıpırdatarak kaybettik. Ağırlık omuzlardan aşağı doğru ama ayaklarda bitmiyo daha da gidiyo çok yük ama nereye kadar. Bir şeyler bekletiliyor hiç beklenmemiş gibi. bir şeyler ödenmeli ama ne bilinmiyo. önemlide değil. Hep ve sadece kendini cezalandırmak? Herkes daha yeni gitti ama aradan asırlar geçti yol yapıldı tam 3 kere en baştan sona. Hiçbir şeyin garantisi olmaz diye gece yapılan plan öğlenleri külfet oluyor. Önemli değil de değil, önemli olsa kırmazdınız. Bir şeylerin üstünden bir şeyler düşmüş ama fark etmemiş sen düşmüşsün. Bulutun gölgesinden geçen kuşdan anlarsın ne önemim var ki affet kendini. Böyle memleket hasreti çekerken oralet içiyomuşuz okey oynuyomuuz da başka dert yokmuş gibi. Gerçek dertler anlatılmaz haddim olmayarak bu böyledir. Mesela atasözü sözlükleri geri dönüşüme gitmeli a4 kağıt olmalı ki atasözlerinin onur kırıcılığılığı kabalığı ata denildiği için mi bu had bilmezlik bu lamburluk. nasıl ki evlerin odaları vrsa içim bi nano teknolojidir bu akşam. Güzel şeyler söyleyecek kadar güzel değiliz buda bizim suçumuz. 
İstisnasız bizi her gece mezarlığa götürdüler ama manevi. istisnaız bişey diyemedik üstümüze hep toprak attılar. sabahları biz yeni doğmuş gibi kalkmaya çalıştık. ama bu istisnalı yarı zamanlı başardık. noldu diye sorulmasın diye uğraşacağımıza incirli kek yapsaydık keşke. Bişeyleri unuttuğumuzu sanmak da buda bi hatırlamakmış ya, pencerenden bakarken onun aklından esmediğiniz zamanlar, yolda eğlenirken uçuruma gittiğini hatırlamazken pişmanlığın tadının bozuk çekirdek gibi olması. Cansız varlıkların beni üzmediğini anladığımdan beri diye bi cümlenin sonunu getiremeyeceğim diyebilirim ama onlardan başka bi şey sevmiyorum artık diyerek getirilebilir tabi. 
Neyse tavsiye vermek istedim. İyi kalpli olmalı ama iyi kalpli gözükmemeli.  


 




6 Haziran 2014 Cuma

ne kadar insanı mutlu edersem o kadar ömrüm uzar sanıyodum,bunun ilk gerizekalılık olduğunu biraz daha sonrada ömrümün uzamasını istemediğimi anladım. Sevdiğim insanları. Bazı insanların. (belli etmesemde) her haliyle seviyorum. Büyük büyük sivilceleriyle. yamuk kaşlarıyla. çapağını görmeme rağmen tiksinmeden sevebiliyorum. bıyıkları çıkmışken, bakımsızken. Şişko ama cips yerken. saçlarının kırıklarıyla. Bunları size asla demem. Çünkü. söylemenin bi anlamı yok. Çünkü mutlu olursunuz. istemiyorum. mutlu olmanızı tabiki isterim. ama. halinizi görmeyi işte ne yapacağımı bilemediğimden. mutlu olmanızı değil olun tabi. ama belli etmeyin. Bu aynı oruç tutan birinin karşısında su içmek gibi. günah sayılır. hatta günah. sadece bunun dinle alakası yok. yani. of devam edmiycm