19 Şubat 2014 Çarşamba

Bunun sonu nereye varıyor

Onunla tanıştığında eylüldü. onunla yeniden tanışma kararı verdiğinde yine eylül. hem de o istiyor bu sefer. senin onca zaman beklediğin ilgiyi sanki o dakikalara sığdırıyor. tamamen seninle. öyle sanıyosun ve ne oluyosa sabah gözlerini açtığında o bir hiçmiş gibi davranman gerekiyor. eskidenmiş gibisiymiş. ama olsun. düşünsene belki. yine mi umutlanıyorsun?  yapmamalı mısın?. Veda etmek zorunda kalmadın işte. Onu son defa görüyor olmak. düşüncesi bile koca bi sızıyken yaşamak istemezdin. olmadı da. bak buna sevin işte. Canının kırıklarının ben sesini duyuyorum sen neden hala kulaklarını tıkıyorsun?
artık kimse onu sormuyor sana farkında mısın? birinin hayatından çıkmak böyle oluyor galiba. hiç bir iz kalmadan, sendeki izler hariç.
bir yıl geçiyor habersiz. senin ondan haberin var. duyuyorsun bir şekilde, yazdıklarında hep ona sesleniyorsun. o seslenmelerini tanır. O seni bilir. hayatını uzaktan gülümseyerek takip ediyordur. gülümsese yeter demiyor muydun hep? şahane işte. Bugün anladım ki sevdiğim herkesi uzaktan sevmek süper fikirmiş. çok doğru bi karar vermişim. sen istediğin kadar git. ben istediğim kadar gideyim değişmiyo. değişmesin.Düşündükçe gök doluyor boğazımdan aşağı içe. İçimden durmadan seninle konuşuyorum. ama merak bile etmediğin sebeplerimi yüzüne anlatacak değilim. Şu an hiç kimseye zerre ihtiyaç duymuyorum. Ben sonunda oldum galiba. Zamansız bir his kaplıyor zamanında olmayan şeyleri sevmiyorum bu his beni rahatsız ediyor. Güzel bir rüyadan gerçeğe döndüğünde mutsuzlaşmak boktan. mutsuz ettiğini bilmek daha da boktan. Daha kötüsü de bunun sebebini biliyor olmam. Kendinle yüzleşmek. Kendini kandırdığın şeyle gerçek olmayan bir şeyde karşılaşmak tuhaf geliyor. Yine kabullenemedim. Ama buldum ne olduğunu.Kötü her şeyi silip, güzellikleriyle hatırlanan sanrıların bir ilizyonu işte. Gerçek görünmediği kadar gerçek, tüm doğrulardan daha doğru. Hayatta gerçekten sevmiş olduğunuz şeylerin burukluğunu tattığınız oluyor. Ben kaçmayı sevmedim yüzleştiğimde kendine kızmak en elden gelmeyen an. Güçlü kalamadığım durumda ayakta durmak beni öldürüyor anladım.

İnsanın en aciz duygusu özlemek değil, özlediğini saklayamamak. Özlediğimden kusmak istediğim dahi oluyor.Hiç bir şey yapamıyorum. Elim telefona uzanmıyor. oturduğum yerden kahrolmayı gururlu bir davranış sanıyorum. Karşımdakinin benim onu özlediğim kadar beni özlememiş olduğunu bilmek mi, emin olamamak mı, korku mu, bunun sebebini bilmiyorum. belki de hatırlamıyor olduğunu kabullenmeye hazır olamamak. Olsun. Onlar özlemesin varsın, ben özlerim. ben güzel özlüyorum en güzel haliyle özlüyorum. Özlenseydim bilirdim, özlenseydim hissederdim, hissetmiyorum,olsun. Belki sen özlendiğini bilmediğindendi, bilseydin. Ne bileyim ya verdiği hissi kökünden çıkarıp atamıyorsun. Her şey değişiyor o sabit kalıyor. Aklında kalbinde saçında darmadağın oluyor. Anlayacağın gönül hicranla dolu ve yapacak hiç bir şey yok. Beklemekten başka. Ama beklemeyeceğim







2 Şubat 2014 Pazar

Sustukça susasım var


Hastalığımın bana verdiği yetkiye dayanarak ölümüne tribe girip klavye başına oturuyorum.Başıma gelen her şeye bahaneler uydurur oldum, hiç oturupta olacağı varmış olmuş dediğim görülmemiştir.Hep bir bahane hep bir bahane.Bahanelerle daha güçlü olurum daha çabuk toparlarım diye düşünüyorum ama dahada batırıyor. Artist gibi dolaşıp soğuk yediğim için değil, salgın var.Salgın varda yanımda ki kimse hasta değildiki hepsi iyileşti ben onlardan öncede onlardan sonrada bayrağı elimde taşıyorum. nereden bulaşacak ? Bak işte yeni bir bahane sayılır. Her şeye bi bahane bulup boşveriş, vazgeçiş istiyorum. Her şey gayet açık, net. İşte ben vazgeçersem elimde hiçbir şeyim kalmaz.Gözüm kapalı inandığım doğrumu yarı yolda bırakamam ki, adama hayvan derler adama ibne derler.Bırakmamayı tercih ediyorum bende, devam etmeyi, her şeyi silip atmayı değilde, her şeyi yeniden çizmeyi.Yorulsam da hem yazacağım hem çizeceğim, belki çizime pek yeteneğim yok, çöp adam bile çizemem ama okudukça içine işeyecek şeyler yazarım buranın taslağı bunun için var. Ne kadar inandırıcı gelir bilmiyorum ama hiç bu kadar susmamıştım.Şuan anlatsam bile ölümüne susuyorum.Tamam o zaman su içeyim dersem burda engeli spamı kendi kendime yerim. Neyse.Bu aralar hep aynı rüyayı görür oldum, birileri hep bana sesleniyor böyle koskocaman salonun içinde sahnenin ortasındayım, bazıları benden birşeyler bekliyor bi açıklama ya da gösteri bilemiyorum öyle gözümün içine bakıyolar anlayamıyorum orasını karanlıkta pek kestiremedim, çok karmakarışık, bazıları oradan çıkmamı istiyor pankart hazırlamışlar öyle yazıyor dahası da var ama okuyamıyorum. En net olan o. Sanırım buda sana işaret, bi tarafım bırakma diyor, bi tarafım ise arkama bakmadan yürümemi.2. seçeneği bana yaptırmasan olur mu ?